Bülent ŞIK ile
Sofrasız Çocukluk: Gıda Krizinin Gölgesinde Büyümek

Moderatör: Yıldırım ŞAHİN
1 Ekim 2025

Bugün milyonlarca çocuk sofraya oturamadan büyüyor; yoksulluk ve gıda krizinin en ağır yükünü onlar taşıyor. Açlıkla mücadele eden çocuklar aynı zamanda toksik kimyasallara, ucuz ve sağlıksız gıdalara maruz kalıyor. Bu tablo yalnızca bedenlerini değil, öğrenme başarılarını, hayallerini ve geleceklerini de tehdit ediyor. Sofrasız çocukluk, toplumsal eşitsizliklerin en acı yüzüdür. Her çocuğun güvenli, yeterli ve sağlıklı beslenmeye erişiminin sağlanması, ertelenemez bir toplumsal sorumluluk ve temel bir haktır. Çünkü gıda hakkı bir ayrıcalık değil, herkes için vazgeçilmez bir insan hakkıdır. Bu hayati meseleleri, çocuk sağlığını tehdit eden riskleri ve çözüm yollarını konuşacağız. Gıda hakkını savunmanın yollarını birlikte ele alacağız.

Bülent Şık kimdir?

Bülent Şık, gıda güvenliği, halk sağlığı ve çevre politikaları üzerine çalışan bir akademisyen, araştırmacı ve yazar. Antalya’da doğan Şık, uzun yıllar Akdeniz Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Türkiye’de gıda üretiminde kullanılan kimyasalların, pestisitlerin ve endüstriyel kirliliğin insan sağlığı üzerindeki etkileri üzerine önemli araştırmalar yürüttü. Özellikle çocuk sağlığını tehdit eden toksik maddeler ve sağlıksız beslenme koşulları konusundaki çalışmalarıyla tanınıyor.

2016 yılında, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı barış bildiriyi imzaladığı için Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görevinden alındı. Akademik kariyerine ket vuran bu karar, onu çevre sağlığı, toksik kimyasallar, gıda güvenliği ve halk sağlığı alanındaki uğraşından vazgeçiremedi. Açtığı davayı kazandı, 2024’te görevine geri döndü. Üniversite göreve iade kararına itiraz etti ve görevinden tekrar uzaklaştırıldı ancak araştırmaya, anlatmaya kaldığı yerden devam etti. Gıda güvenliği, sağlıklı beslenme hakkı ve ekolojik yıkım üzerine çok sayıda makale, rapor ve kitap kaleme aldı.

Aynı zamanda BAYETAV Genel Sekreteri Dr. olarak çalışmalarını sürdüren Şık, toplumsal sorumluluk bilinciyle yürüttüğü araştırmalar nedeniyle geçtiğimiz günlerde Uluslararası Hrant Dink Ödülü’ne layık görüldü. Bugün hâlâ gıda hakkı, halk sağlığı ve çevre adaleti mücadelesinde öncü bir ses olmaya devam ediyor.