Bu haftaki “Güzel Çarşamba Sohbetleri” buluşmasında, dayanışmanın doğal temelleri ve evrimsel özelliklerinin ele alınması ve tartışılması amaçlanmaktadır.

Genel olarak toplumsallığın; özel olarak dayanışmanın oluşmasında doğal tarihimizin etkileri nelerdir, bu bizlere ne anlatır? Plastisitesi ile “muhteşem” olarak tanımlanan beynin yapısı ve işleyişindeki toplumsal ağlara bağlı olarak ortaya çıkan evrimsel özellikler nelerdir? Bunları kavramanın genel olarak toplumsal ilişkileri ve özel olarak dayanışmayı anlamlandırmada potansiyel bir rolü ve önemi var mıdır?  Doğa temelli özellikleri ile dayanışmayı kavramanın, iç grup/dış grup oluşma süreçlerindeki riskleri görebilmeye ve bunlara ilişkin yıkıcı/olumsuz etkilerle mücadele edebilmeye bir katkı sağlaması mümkün mü? 26 Mart’taki Güzel Çarşamba Sohbetleri’nde bu konuları birlikte konuşmak için bekliyoruz.

Nermin Biter (Dr., Biyoloji)
Doktora tezini Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde tamamladı. Doktora tezi, yaygın olarak kullanılan bir herbisitin çevre ve canlılar üzerindeki etkileri üzerinedir. Ege Üniversitesi ve Munzur Üniversitesi’nde çalıştı. Üniversitede kaldığı süre boyunca biyoloji üzerine çeşitli teorik ve laboratuvar dersleri verdi. 2017 yılında Barış Bildirisi’ni imzalayan akademisyenlerden olduğu için üniversitedeki görevinden ihraç edildi.

2017-2021 yılları arasında, TİHV yürütücülüğünde hak temelli araştırma ve eğitim çalışmalarında yer aldı. Aynı dönem boyunca ve sonrasında ekolojik mücadele, iklim mültecileri ve iklimsel/ekolojik yıkım konularıyla hem akademik perspektifle hem aktivist olarak ilgilenen Nermin Biter, iklim ve ekoloji hareketinde yer almaya devam etmektedir. Halkların Köprüsü Derneği’nin de üyesi olan Biter, şimdilerde Polen Ekoloji Kolektifi ve İzmir Dayanışma Akademisi yürütücülüğünde Evrimsel Biyoloji Atölyeleri başlıklı etkinliği sürdürmektedir.