Bu haftaki konuğumuz Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu üyesi sevgili Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı.

Hakikati savunmanın, doğruda durmanın felsefesini konuşacağız
“İnsanlık onuru işkenceyi yenecek mi ?” diye soracağız sevgili Şebnem Korur Fincancı’ya.

Moderatörümüz de bir insan hakları savunucusu hekim. İzmir Tabip Odası eski başkanı sevgili Uz. Dr. Zeki Gül

İşkence yasağı ihlallerine karşı sürdürdüğü olağanüstü kıymetli bilimsel çalışmalar ve mücadele ile geçen bir ömürde, hakikati savunmanın ve doğruda durmanın felsefesi hakkında Fincancı’dan herkesin öğreneceği çok şey var…

Evet. Yıllar önce dönemin İstanbul valisi onun hakkında devlet düşmanı diye Adalet Bakanlığı’na suç duyurusunda bulundu. Soruşturma geçirdi. Soruşturmadan aklandı.

Fincancı diyor ki “ Niye devlet düşmanı olayım ben. Devletin görevi; bizim güvenliğimizi, iyiliğimizi gözetmek. Ama o devletin aygıtı bu görevini unutup işkence uygularsa, o zaman da bunu görünür kılmak görevimiz. Bu düşman olduğumuzdan değil. Ödevini, görevini yerine getirmediği için.”

“ Hani nasıl ki her fani bir gün ölümü tadacaksa, eğer bu ülkede işkence böyle devam eder ve meşrulaştırma konusunda çaba gösterilirse herkes bir gün Şebnem Korur Fincancı’nın işkence değerlendirmesine ihtiyaç duyacak. Öleceğim gideceğim 65 yaşındayım sonuçta genç değilim artık. Bir gün Şebnem Korur Fincancı olsaydı keşke ona başvururduk diyecekler.

Çünkü rapor verecek başka bir hekim bulamayacaklar.”

“Ölmekten korkmam, boyun eğmekten korkarım. Ben 40 yıl önce bir söz verdim. Ben bu konuda araştırma yapacağım. İşkencenin kanıtlanabilir bir tanı olduğunu görünür kılacağım.”

“Spinoza’nın bir sözü var: “Istırap görüldüğünde sona erer.”
Şebnem Korur Fincancı gören gözdür ıstırabı sonlandırmak üzere.
Gören gözün gözü, sesi, vicdanı olmak için ağırlıyoruz çok sevgili Şebnem’i.

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı kimdir?

1959 yılında İstanbul’da doğdu. Adli Tıp Uzmanları Derneği, Türk Ceza Hukuku Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve Ceza Hukuku Araştırmaları Derneği kurucu üyesi; 1997-2007 dönemi İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve Türk Tabipleri Birliği’nin 2020-2022 ila 2022-2024 Merkez Konseyi Başkanıdır.

1996’da Birleşmiş Milletler Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi görevlendirmesi ile Bosna-Hersek’in Kalesija bölgesindeki toplu mezarlardan çıkarılan cesetlerin otopsi ve teşhis çalışmalarına katıldı.

1996-1999 arası, İstanbul Protokolü’nün hazırlanması çalışmalarında yer aldı.

2000 yılında, ‘Physicians for Human Rights’ (PHR) kuruluşunun Güney Afrika’daki etkinliklerine ve 2002 yılında, Dünya Sağlık Örgütü’nün kadına şiddete dair bir rehber hazırlığına katkıda bulundu. Halen PHR’ın Advisory Board üyesidir.

2006-2009 arası, ‘International Rehabilitation Council for Torture Victims’ (IRCT) kuruluşu için konsey üyeliğinde bulundu ve 2010’da aynı kuruluşa ait ‘International Forensic Expert Group’ için adli tıp uzmanı olarak çalıştı. Halen IRCT Advisory Board üyesidir.

Bağımsız Adli Tıp Uzmanları Grubu (IFEG)’nda 2010 yılında başladığı görevi halen devam etmektedir.